Bir gün önce Avustralya televizyonunda dinlediğim haberlerde bir ip ucu ortaya çıktı. Yeni Zelanda hükümeti, İŞİD ile savaşan güçlere lojistik ve tıbbi destek olarak Irak'a 150 kişi göndermeye karar vermiş. Hemen arkasından Avustralya hükümeti de daha sayısı açıklanmayan bir askeri kuvveti aynı amaçla göndereceğini açıkladı. Yine bildiğiniz gibi, geçen hafta, Suriye'de savaşacak güçleri eğitme ve donatma konusunda ("train and equip") Türkiye ve ABD'nin bir anlaşmaya vardığı açıklanmıştı. Gerçi Türkiye Cumhurbaşkanı bu gücün Esad'a karşı savaşan güçlere destek için Suriye'ye gideceğini söyledi ama Batı kamuoyunda daha yaygın kanaat, savaşın İŞİD e karşı olacağı. Yeni Zelanda ve Avustralya hükümetleri de zaten aşikar olarak söylediler: lojistik yardım İŞİD'e karşı gönderilecekmiş.
Böyle bir durumda, özellikle İŞİD'ın Musul'u muhtemel terki sonucunda, İŞİD savaşçıları Süleyman Şah Türbesine saldırarak hala güçlü olduklarını ve gundem belirleyebildiklerini göstermek isteyebilirler. TC hükümeti böyle bir ihtimali görmüş olabilir. Bu ihtimal görüldüğünde, ya hemen geri çekilmek lazim; ya da Türbe'yi daha caydırıcı bir kuvvetle ve Türkiye sınırı ile arasında bir güvenlik koridoru kurarak korumak. Bu ikincisi mümkün olabilirdi belki. Ama, aşağıdaki haritaya baktığımızda, böyle bir koridorun zaruri olarak PYD ve Kobanı kantonu etkisindeki bölgeden geçeceği gözüküyor. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti İŞİD'e karşı Kürtlerle ittifak halinde savaşır gözükmek istememiş olabilir. Bunlar hep rivayet tabii. Doğrusunu bu kararları verenler biliyor ancak. Onlar hatıratını yazarsa, belki o zaman öğreniriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder