25 Mart 2015 Çarşamba

Çin notları

İki hafta oldu Çin’e geleli. Haziran sonuna kadar Luoyang şehrinde kalacağım. Aşağıdaki Çin haritasında Luoyang’ın nerde olacağını gösteriyorum merak eden varsa.

Çin’de yaşadıklarım gördüklerimi, fırsat oldukça burada anlatmaya çalışacağım.  “Google” Çin’de yasak biliyorsunuz.  Hanım da, ben de, google, youtube gibi ürünlere alıştık.  Onlar olmadan internette ben bir şey bulamıyorum.

Google olmadan burada bir kaç gün bocaladık ama sonra yolunu öğrendik.  Çin dışında bir VPN sayfasına abone oluyorsun.  Ondan sonra bütün ınternet alışverişinin bu sayfa aracılığı ile oluyor.  Böylece, Çin’de yasak olan bütün sayfalara ulaşabiliyorsun.  Bedava değil tabii. Altı ay abone olduk, 40 dolar verdik.  Şimdilik, şeytan kulağına kurşun, çok güzel çalışıyor.

Bu yazıyı işyerindeki bilgisayarımda yazıyorum.  Çinlilerin öğle tatili iki saat.  Genç mühendisler çalışıyor benimle.  Onlarla beraber fabrikanın kafeteryasına yemeğe gittik.  Geri geldik, onlar şimdi uyuyorlar.  Bazıları portatif yatak getirmiş, yatakta uyuyor.  İlginç.

Fabrikanın kafeteryası dedim ama yemekler bedava değil.  Bildiğim kadarı ile işçilerine ücretsiz yemek verme adedi bir tek Türkiye’de var.  Çin’de bile çalışanlar kafeteryayı kullandıkları zaman, ücretini veriyorlar.  Hepsi kafeteryayı kullanmıyor o yüzden.  Kiminin evi yakında, eve gidip yiyor.

Dış analizciler, Çin’in şu anda bir dönüm noktasında olduğunu söylüyorlar. Önümüzdeki on sene çok zor olacakmış.   İçeriden bir şey belli olmuyor.  Gözünüze çarpan şey, iş gücünün ucuzluğu.  Ben 25 katlı bir binada çalışıyorum.  Merdivenlerde ellerinde kova ve süpürgeler habire dolaşıyor, yerleri, çamları, trabzanları siliyorlar.  Trabzanlara dokunmaya korkuyorum, daha yeni temizlediler, el izi olmasın diye. 

Geçen hafta bir süpermarkete gittik.  Yere bir şey dökülmüş herhalde, Bir işçi “mop” (nedir “mop”un Türkçesi?) ile yeri siliyordu.  Buraya kadar normal.  Her ülkede olan şeyler.  Başka yerde eminim göremiyeceğiniz olay ama, bir işçi mop ile yeri silerken, onun yanında bir ikinci işçi temizlenmiş ana henüz ıslak yerin yakında elindeki yelpazeyi sallayarak yeri kurutmaya çalışıyordu.  Bu ancak ucuz iş gücü ile mümkün.

Bu günlük bu kadar.  

1 yorum:

Levent Corbacıoglu dedi ki...

Halim'cim,
Aklına geldikçe notlarını blog'una aktarman, yaşananların, görülenlerin unutulmaması ve başkalarına da aktarılabilmesi için çok iyi bir uygulama. Bende not tutmak yerine bol resim çekiyorum unutmayayım diye. Emekli olunca resimlere bakarak anlatacağım gezdiğim ve çelıştığım ülkeleri torunuma.
Bu arada işçilere yemek vermekle ilgi benim yabancı şirketlerdeki yaşadığım şöyle:
Türk şirketleri : Bedava.
Fransız şirketleri : Bedava
Japon şirketleri : paralı.
Brezilyada bedava.
Venezuella'da paralı.
İngiliz şirketleri : paralı
Singapur : Bedava

Selam ve sevgilerimle

Levent dede