26 Mayıs 2015 Salı

ÇİN NOTLARI #13 - Toprağa gömülmüş ordu

Blog #12 de başladım Xi'an hakkında ama bitiremedim.  Bugun devam edeceğim vakit olduğu kadar. Ama daha önce renkler konusunda bir iki şey yazmak istiyorum.  Çin kültüründe sarı ve kırmızı renklerin çok büyük önemi var.  Sarı renk, güç ve iktidari temsil eden bir renk Çin'de.   Eski zamanlarda, devlet görevlileri sarı renkli bir şey giyemezlermiş, giymeleri yasakmış,  çünkü sarı imparator ve onun ailesine mahsusmuş.  Kırmızı  renk de şans talih kader kısmet getiren bir renkmış.  Hemen hemen bütün Çin lokantalarında (burada ve Avustralya'da) her yanda sarı kırmızı lambalar, sarı kırmızı süsler olması bu yüzdenmiş.

Yukarıdaki resmi wikipedia'dan kopyaladım.  Şanghay'da bir abajur satıcısının dükkanının önünü gösteriyor.   Bu resim Şanghay'dan ama Çin'in her yerinde böyle dükkanlar görmek mümkün.  Çünkü sarı kırmızı kuvvet ve talih demek.

'Terracotta soldiers' yani 'teracotta askerler' diye Cin'de tarihi bir kalıntı oldugunu duymuşsunuzdur.    'Terracotta' kelimesinin bire bir Türkçesi yok herhalde.  Google "pişmiş toprak" diye tercüme ediyor.  "Pişmiş Toprak Askerler" de çarpıcı bir adlandırma değil.  Ben "Kiremit Askerler" diyeceğim.  "Tuğla" da diyebilirdim, hatta "terakota" da desem belki anlaşılırdı ama "Kiremit Askerler"in  kulağa hoş gelen bir tınısı var.

Resimde arkamda gördüğünüz çukur bunun gibi onaltı çukurdan bir tanesi.  Sıra sıra dizilmis askerleri görüyorsunuz çukurun içinde.  Aşağıda ve uzakta oldukları için küçük gözüküyorlar ama bu askerlerin hepsi en az 180 cm boyunda. Tornadan cikma gibi birbirlerinin kopyaları degil.

Her birinin yüzü,  vücut yapısı, kıyafeti, taktıkları başlık ya da külahlar, hepsi birbirinden farklı.  Söylendiğine göre, çukurdaki her kiremit asker, o zaman imparatorun sahici yaşayan askerlerinden birini model alarak yapılmış kiremiti işleyen sanatkarlar tarafından.  İşlevleri Çin'in ilk imparatorunun mezarını korumak olduğu için, korkutucu olsunlar diye asıllarından biraz daha cüsseli yapmışlar.

Resimde yanımızdakiler tabii çakma.  Çukurun içine inip sahicileri ile resim çektirmemize izin yok.  Bu resmi çektirmek için müze içinde bir bölüm hazırlamışlar.  Adam başına 10 yuen (5 TL) verince, orada poz verebiliyorsun.

Kiremit askerlerin çukurunu 1974 senesinde bir çiftçi bulmuş.  Su kuyusu kazıyormuş, kazmayı kiremite vurmuş.  Bir para ödülü almamış dediler ama çiftçiliği bırakmış o zamandan bu zamana çeşitli promosyon faaliyetlerine katılarak para kazanıyormuş.  Aşağıdaki resimde de, aldığımız bir kitabı imzalarken görüyorsunuz.

Kiremit askerler toprağın altından ilk çıktığında yukarıda fotoğraflardaki gibi elleri ayakları düzgün yekpare heykeller değillermiş tabii.  Gömüldükleri çukur aslında tahta kafes içinde korunaklı imiş ama tahtalar yanmış, tavan çökmüş, askerlerin de hepsi parçalanmış.  Sağlam kalan tek asker, çömelmiş olarak tasvir edilmiş aşağıda resmini gördüğünüz okçu imiş.


[BU BLOG DAHA BITMEDI YARIN DEVAM EDECEGIM KIREMIT ASKERLER KONUSUNA]

Ertesi gün devam ediyorum.

Kiremit askerlerin tarihteki yerini ve Çin için önemini kavrayabilmek için çok kısa olarak Çin tarihinden bahsedeceğim.  Çin'in bilinen tarihi beş altı bin öncesinden başlıyor.  O zamandan orta çağlara kadar olan dönemi aşağıda görebilirsiniz.  http://www.travelchinaguide.com/intro/history/ sayfasından aldım.


Bugün Çin olarak bildiğimiz MÖ 246 senesine kadar ülke tek bir yönetim altında değil.  Çeşitli krallıklar birbirleri ile savaş halinde.  Yazılı tarihin başladığı MÖ 2852 senesinden o zamana kadar sürüyor bu bölünmüşlük.  MÖ 246 senesinde, Ying Zheng diye bir adam bu krallıklardan "Çin" (Cinliler bunu latin harflerle "Qin" diye yaziyorlar) krallığının başına geçiyor.  Çok becerikli ve o kadar da gaddar bir çocuk (çocuk diyorum çünkü tahta geçtiğinde 13 yaşında imiş).  Onu kesiyor bunu öldürüyor, ne yapılması gerekiyorsa yapıyor, on beş sene içinde (aynı daha 30 yaşına gelmeden)  bütün ülkeyi kendi idaresi altında topluyor ve kendisine de "İmparator" payesi verip Qin Shi Huang (Çin Şii Hang diye okunuyor) ismini alıyor.  Bildiğimiz Cin'in başlangıcı işte böyle.  O zamandan 1910 a kadar, hanedanlar değişiyor ama Çin imparatorluğu devam ediyor.  1910 dan sonra ne olduğunu zaten biliyorsunuz.  Otuz beş yıllık bir ara dönemden sonra, "Mao hanedanı" idareyi ele geçiriyor, halen de bu dönem devam ediyor.



Biz yine Yin Zheng, yani Cin'in ilk ve kurucu imparatoruna dönelim (yukarıdaki resimdeki onun heykeli).  Kiremit askerleri yaptırıp toprağa gömen işte bu adam.  Sağlığında herkese çok eziyet çektirdiği için, düşmanlarının ölümünden sonra ona rahat vermeyeceğine inanıyor ve mezarını korumak için binlerce asker heykeli yaptırıp mezarının çevresinde çukurlara gömdürüyor.  Onun zamanında kefenin cebi varmış.  İnsanlar sahip oldukları şeyleri öteki dünyaya götürebileceklerine inanıyorlarmış.  Yani bu gömülen askerler, öteki dünyada canlanıp imparatoru koruyacaklarmış. Şu ana kadar üç çukurdan 7000 asker çıkmış.  Burası 2010 senesinde bir müze haline getirilmiş ve açılan çukurlar büyük hangar gibi binalar altında hem korumaya alınmış hem de ziyarete açılmış.

Bir okçu haric, çıkarılan askerlerin parçalanmış olduğunu yazmıştım yukarıda.  Uzun zaman harcamışlar müze yöneticileri ve arkeologlar parçaları bir araya getirip yapıştırıp eski haline getirmek için.  Bir parçayı bulamazlarsa o zaman ne yaptıklarını sordum.  O zaman sergilemiyorlarmış.  Yani gördüğümüz askerlerin hepsi, bir onarımdan geçmiş bile olsa, orijinal yapıtlarmış.  Orijinal hallerinden iki farkları var: (a) renkleri solmuş (özellikle toprağın altından çıkarıldıktan sonra); ve (b) ellerindeki silahlar geçen zaman içinde mezar hırsızları tarafından çalınmış.  Bu hırsızlık olayları, hemen askerler gömüldükten sonraki dönemde olan şeyler.  Ondan sonra yangın ve dam çökmesinden sonra, giriş kapanmış ve bir süre sonra da unutulmuş gitmiş.
  
İmparator Qin, toplam 49 sene yasamis.  O kısacık (benim şimdi yaşımda kısacık gözüküyor)  ömründe yaptığı şeyler:

  • Cin'in bir kac bin yıldır birbirleri ile savasa gelmis turlu çeşitli krallıklarını bir araya getirip, bugüne kadar devam edecek olan Çin devletini kurmak
  • Çin Seddinin inşasına başlamak
  • Kiremit askerler (Terra Cotta Army)
  • Değişik Çince alfabelerini birleştirip tek alfabe haline getirmek


Sonuncusu hakkında ilginç bir not var tarihlerde.  Eski alfabeleri savunan ulema, alfabelerinin birleşmesine  itiraz etmişler.  Bu okumuş kısmı herşeye karşı çıkar zaten.  Imparator Çin de hepsini Xianyang'da toplayıp öldürtmüş.

O zamanki alfabeyi, şimdiki insanlar hala okuyabiliyorlar.  Müzeleri gezerken, yanımdaki Çin'li meslekdaşlara sormuştum o zamanlardan kalan tabak tablet üzerindeki yazıları okuyup okuyamadıklarını.  Arada bilmedikleri karakterler olsa da çoğunu okuyup anlayabiliyorlarmış.  Benim Sümerler'in çivi yazısını ya da Hamurabi'bnin kanunlarının yazılı oldugu kil tabletleri okumam gibi bir şey nerdeyse.  O kadar zaman var arada.  Ben 100 yıl önce çıkan Türkçe kitapları okuyamıyorum o başka mesele.

MO 135-86 seneleri arasinda yasamis Sima Qian'ın yazdığına göre, mezarının etrafıne Çin'in büyük nehirlerini ve doğusundaki denizleri temsil edercesine mebzul miktarda civa dökmüşler.  Ne kadar civa döktüğünü yazmıyor Sima Qian ama çok dökmüşler ki, hala bugün bile, mezar civarındaki civa miktarı ortalama 205PPB.  Hatta bazı noktalarda 1440PPB ye kadar çıkıyor.

Daha Imparator Çin'in mezarını açmamışlar.  Anladığım kadarı ile, kiremit askerleri açarken yaptıkları hataları bir daha yapmak istemiyorlar.  Bu askerlerin hepsi topragin yuzune cikarildiklarinda renkli boyalı iken, açıldıktan sonra kısa zamanda renkleri solmuş.  Başka hatalar da yapılmış herhalde, Cin'in kurucusunun mezarını açarken aynı hataları yapmak istemiyorlar.  Mezar diyince, bir sanduka ve bir türbe sanmayın.  Mezar değil bir buyuk saray zaten.  Buir cukur icine insa edilmis ve üzerine 76 metre yükseğe kadar toprak doldurulup bir tepe haline getirilmiş.  O tepenin altında, o zamanki başkent Xianyang'ın bir kopyası inşa edilmiş ve ortasına da imparatorun sarayı konmuş.  O sarayın içinde, yatak odasında da, imparator uyuyormuş gibi konulmuş.  O zamandan beri de uyuyor.  Yukarıda yazdığım gibi daha mezarı açmadılar çünkü.

Öğle paydosu bitti.  Yazım da zaten sonuna geldi.  Daha anlatacak çok şey var kiremit askerler ve İmparator Çin hakkında ama zaten merak eden wikipedia'dan falan araştırır okur.  İnternette çok kaynak var.  Ben burda kesiyorum.  

Hiç yorum yok: